Anasayfa / Köşe Yazıları / Vatanlarını canlarıyla koruyanları yenemezsiniz

Vatanlarını canlarıyla koruyanları yenemezsiniz

Hamas lideri İsmail Henniye, İran’da suikasta uğradı. Suikasta yönelik bir dizi şüpheli durum hâlâ varlığını koruyor.

Saldırı, füzeyle mi yapıldı? Şayet öyleyse İran içinden mi, dışından mı atılan bir füzeyle gerçekleşti? Yoksa ABD’nin New York Times gazetesinin haberinde olduğu gibi Henniye’nin olduğu daireye önceden yerleştirilmiş bir düzenekle mi katledildi? Nasıl olur da İsrail ve ABD’nin peşinde olduğu önemli bir isim yeterince çok iyi korunamaz? İran içinde istihbarat ve güvenlik zaafının durumu nedir? Bu sorular daha da çoğaltılabilir. Kuşkusuz esas olan bu soruların ve yenilerinin cevaplarının doğru bir biçimde verilebilmesidir. Öyle anlaşılıyor ki, maalesef bu da çok kolay olmayacaktır.

Sonuç olarak, Henniye’nin kalleşçe katledilerek şehit edilmesi; Hamas’a, Filistin mücadelesine, Gazze’nin mukaddes, şanlı direnişine karşı yapılmış kahpece bir hamledir. Topraklarını, vatanlarını, canlarını, varlıklarını, geleceklerini korumak isteyen, bu uğurda canlarını seve seve veren bir inancı, direnci, kararlılığı, yemini, korkusuzluğu, yiğitliği, mertliği kahpe tuzaklarla namertçe tek tek katlederek yok edemezsiniz. Siyonist, işgalci, soykırımcı, sömürgeci emperyalizmin onun karakolu İsrail’in azgınlığının, saldırganlığının geldiği nokta; artık hiçbir değer yargısının hiçbir hukuk kuralının, hiçbir adalet anlayışının geçerliliğini koruyabildiği nokta değildir.

İnsanlık adına bundan daha vahim olan ne olabilir ki? Bu durum insanlığın çöküşüdür. Küresel vicdanın yok edilmesidir.

Uluslararası sıfatının anlamını kaybetmesidir. Uluslararası hukuk, uluslararası sözleşmeler, uluslararası kurumlar insanlığı koruyamıyorsa, adaleti sağlayamıyorsa, mazluma sahip çıkamıyorsa, zalimlerin hükümranlığına söz geçiremiyorsa buna hiç düzen denilebilir mi? Asla. Dünya bir düzen içinde değil, güçlünün dayattığı zalimliğe, sömürüye teslim olmuş düzensizliğin içinde. Bu düzensizliğin bozulmaması için her türlü şer yol ve yöntemi sınırsızca uygulayanlar; insanlığı, adaleti, insan haklarını temsil edemez.

Dünyanın mutlaka bir düzene kavuşması kaçınılmazdır. İnsanlık geleceğine sahip çıkmak istiyorsa hakkın, hukukun, adaletin hakim olduğu, zalimliğin cezasız kalmadığı, mazlumlara sahip çıkan bir dünya düzeni kurulmak zorundadır. Artık çok açık olarak biliyoruz ki, insanlığa musallat olan; Siyonist, sömürgeci, işgalci, soykırımcı emperyalizm ve tüm maşaları yeryüzünden silinmedikçe dünyaya huzur yoktur.

İnsanlık adına zalimlerle, sömürgecilerle, işgalcilerle, soykırımcılarla, bebek katilleriyle mücadele kaçınılmazdır. Bunun için mücadele etmek, savaş vermek kutsaldır. Bu mücadele, bu savaş verilmeden yeni bir düzen kurmak mümkün değildir.

Eninde sonunda insanlık zaferine erişecektir. Buna inancımız tamdır…

Önerilen Haber

Irak’ta yeni güvenlik atmosferi

Türkiye’nin teröre karşı mücadelesi hız kesmeden sürüyor. Irak ve Suriye sahasında terör örgütlerinin kökünün kazınacağı …