Anasayfa / Köşe Yazıları / NATO Bildiğiniz Gibi

NATO Bildiğiniz Gibi

NATO zirvesi tamamlandı. Bu zirvede de öncekilerde olduğu gibi NATO; gerçek güvenlik sorunlarına ve bilhassa teröre karşı mücadeleye yönelik sahici, samimi, ayrımsız, adil bir tutum ortaya koyamamıştır.

NATO için; Gazze’de yaşanan vahşetin, soykırımın, katliamın güvenlikle bir ilgisi yoktur. NATO için Gazze’de yaşanılanların insanlıkla bir ilgisi yoktur. Gazze’de yaşanılanları yok sayan NATO, nasıl bir güvenlik örgütü olabilir? İnsanlığa nasıl bir katkı sunabilir? Gazze’yi ıskalayanlar, insanlığı da ıskalayanlardır.

NATO kim için, ne için yoluna genişleyerek devam etmektedir sorgulaması bu zirve içinde geçerlidir. İnsanlığın güvenliğine, dünya barışına, ayrım yapmaksızın insanlık zaviyesinden, adalet terazisinden yaklaşmayan hiç bir kurum, hiç bir aktör dünya için, insanlık için gerekli olan değildir. “Uluslararası” sıfatını taşıyanların gerçek değeri, ancak Gazze soykırımına karşı koyacağı tutumla ölçülebilir.

Gazze’nin yok sayıldığı NATO zirvesinde Ukrayna’ya 40 milyar dolar fon sağlanması kararı alınmıştır. Ukrayna’da kanın durması, savaşın sonlandırılması, barışın sağlanması için harcanacak bir fon değildir. Savaşın uzamasına zemin hazırlayarak, Rusya’nın daha fazla yıpranmasını mümkünse çöküşünü sağlatmak için harcanacak bir fondur.

Zirvede Çin ve Rusya yine hedef durumunda olmuştur. Bu noktada çok bilinenin bir kez daha hatırlatılması gerekir; NATO bir soğuk savaş döneminin kurumudur. Yani iki kutuplu siyasal sistemin ürünüdür. Onu var eden şey, karşıtının varlığıdır. Bu haliyle NATO, simetrik bir örgüttür. Varşova Paktının varlığıyla var olmuştur. Varşova Paktı dağılmıştır ama NATO yoluna devam etmektedir. Düşmansızlık krizini, Ukrayna savaşının verdiği fırsatla Rusya ve Çin’i hedefe koyarak aşmaya çalışmıştır.

NATO bir savunma amaçlı coğrafi bir örgütlenmedir. Atlantik’in savunması amaçlıdır. Sovyetler’in tehdidine karşı Atlantik savunmasıdır. Ancak bu zirvede daha öncekilerde başlayan Atlantik dışına çıkma arzusu daha da belirgin kılınmıştır. Çin’i kuşatma çabası, Pasifik’te güç bulundurma hatta üye yapabilme arzusu dışa vurmuştur.

Öte yandan teröre karşı mücadeleye yönelik NATO yine kayıtsızlığını bu zirvede de korumuştur. Türkiye’nin teröre karşı verdiği mücadelede bırakınız NATO anlaşmasının 5. maddesinin işletilmesini (Bir NATO ülkesine yapılan bir saldırının tüm NATO ülkelerine yapılmış sayılması) bizzat NATO ülkeleri başta ABD olmak üzere Türkiye’ye karşı terör örgütlerinin hamiliğini, silah, akıl, strateji, para tedarikçiliğini sürdürmeye devam etmektedirler. Daha açık ve net söylemek gerekir se; başta ABD olmak üzere bir kısım NATO üyeleri Türkiye düşmanlığına devam etmektedirler. Bu durum insanlığa karşı suçtur. Bir ülkenin; terör örgütlerini soldukça sulaması, her türlü ihtiyacını sağlaması insanlığa karşı en büyük saldırıdır. NATO’nun saygınlık kazanması ancak Türkiye eliyle olabilir. İnsanlık adına gerçek terör tanımını ancak Türkiye yapabilir. Ayrımsız, insanlığa karşı suç teşkil eden tüm terör örgütlerine karşı mücadelenin nasıl yapılması gerektiğini en iyi bilen sadece Türkiye’dir.

Bu zirvede de Cumhurbaşkanı Erdoğan; yine vicdanın, adaletin, insanlığın sesi olmuş ve Gazze’ye sahip çıkmış eli kanlı, işgalci, soykırımcı İsrail’ in NATO’dan uzak tutulması için kararlılığını ortaya koymuş, terör örgütlerine destek olanların utanılası durumlarını bir kez daha dünyaya duyurmuştur.

Dünya beşten büyüktür ve NATO’dan da büyüktür….

Önerilen Haber

Irak’ta yeni güvenlik atmosferi

Türkiye’nin teröre karşı mücadelesi hız kesmeden sürüyor. Irak ve Suriye sahasında terör örgütlerinin kökünün kazınacağı …